Tek Taşımı Kendim Almadım Ama...

Tek taşımı kendim almadım, tek başıma hiç takmadım, sevgilim girsin havayaaa.... (Ben şarkı sözlerini kendi durumuma çevirmeyi çok seviyorum o yüzden her yazıya bir tane ekliyorum; melodili okumanızı tavsiye ederim.) Evlilik teklifimi tektaş eşliğinde aldım. “Tektaşını nasıl aldın?” derseniz, ben her ne kadar sürprizleri sevsem de sevgilimin zevkine güvensem de uzun yıllar takacağım bir şeyi kendim seçmek istedim. Tanınmış, tanınmamış bütün kuyumcuları gezdikten sonra Gilan'ın Çintemani koleksiyonundan 1 karatlık bir yüzükle tanıştım. Birkaç hafta içinde ise Swissotel Gaja'da (bizim favori restoranımız) yüzüğümle olan ilişkimiz resmen başlamış oldu.

Her gün tektaş takacak bir ortamım olmamasından dolayı günlük hayatımda sevgilimin alyansıyla ikiz olan alyansımı takıyorum. O kadar sevimli ki en güzel tonda pembe altın rengine sahip ve içinde karşılıklı olarak isimlerimiz yazıyor. Bir de iç kısmında küçücük bir pırlantayla aşkımızın sonsuza dek süreceğini simgeliyor. Yüzüklerinizin içinize sinmesi o kadar önemli ki hele de benim gibi değişken duygu ve düşüncelere sahip biriyseniz. Şimdi geldiğim durum ne mi? Evet tektaşımı çok seviyorum, ama düğün zamanı nişanlım hediye olarak yüzüğümü büyütmek istediğini söyleyince Gilan'a tekrar gidip biraz taşlarla flört etmek istedim ve işte o an olan oldu galiba, artık Emerald kesim, etrafı taş bezeli yeni bir modele tutuldum!... Hayırrrrr olamaz yine mi?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails